Şok Doktrini

Gebze İnsan ve Medeniyet Hareketi’nin her ay geleneksel olarak gerçekleştirdiği “Kitap Tahlili” etkinliğinin Nisan ayı programında Kanadalı gazeteci, yazar ve aktivist Naomi Klein’in “Şok Doktrini-Felaket Kapitalizminin Yükselişi” isimli eseri tahlil edildi.

Kitap tahlil programında katılımcılar, Latin Amerika ve soğuk savaş sonrası Rusya’nın kapitalist sisteme entegre edilme süreci; küresel çaptaki neoliberal, kapitalist uygulamalarla Türkiye’deki yansımaları; kapitalizmin küreselleşmesinde Chicago, Harward ve Berkeley üniversitelerinin oynadığı rol; korku, panik, şok ve dehşet üretimi ile kapitalizm arasındaki ilişki; şok doktrini politikasının Şili, Arjantin, Bolivya, Irak, Afganistan örnekleri üzerinde durdu.

KAPİTALİST KÜRESELLEŞMEDE ÜÇ ÜNİVERSİTENİN ROLÜ

 

Eğitimci-Yazar Kamil Ergenç’in moderatörlüğünde yapılan kitap tahlili programına eğitimcilerle entelektüel çalışmalara ilgi duyan Gebzeliler katıldı. Naomi Klein, eserinde bir ülkede kapitalizmi en acımasız şekilde uygulayabilmek için kriz ve felaketleri en elverişli fırsat olarak gören kapitalist teorisyen Milton Freidman’ın laboratuvar ortamında insan psikolojisi üzerinde yaptığı ölümcül deneylerden yola çıkarak ülkeler ve kitleler üzerinde uyguladığı “Şok Doktrini” tezini anlatıyor ve başta Şili olmak üzere, Güney Amerika ülkeleri, Irak ve Rusya olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde darbe, katliam, işkence ve liberalleştirme, kapitalistleştirme, özelleştirme ve sömürgeleştirme politikalarını analiz ediyor. Naomi Klein, kapitalizmin küreselleşmesinde başta Chicago Üniversitesi olmak üzere Harward ve Berkeley üniversiteleri ile Ford Vakfı ve Soros Vakfı’nın başat rol oynadığını savunuyor ve dünyanın her tarafında operasyon gerçekleştirdiğine vurgu yapıyor.

KAPİTALİZMİ HAKİM KILMAK İÇİN KRİZ ÇIKARMA İHTİYACI

 

Yazar Naomi Klein, ülkeleri özelleştirme ve liberalleştirme yoluyla sömürgeleştirmenin demokratik siyasal ortamda mümkün olmadığını belirterek, kapitalizmin ancak darbe, cunta, terörizm, otoriter ve baskıcı rejimler yoluyla demir yumrukla uygulanabildiğini ülkelerden verdiği örneklerle açıklıyor. Naomi Klein’e göre, kapitalist ekonomiyi uygulamak için Şili ve Irak’ta yaşandığı gibi kitlesel katliamlar da yapılıyor. Yazarın tezine göre bağımsız ve kalkınmacı ülkelerin ekonomik değerlerine el koymak, özelleştirme ve liberal politikaları uygulamak için o ülkede ajanlar ve işbirlikçiler aracılığıyla kaos ve kriz çıkarılıyor ve kitleleri yoksullaştıracak sözde şok tedavisini uygulamak için darbe veya seçimler yoluyla iktidar değişiklikleri yapılıyor. Kitleleri tepki veremeyecek duruma getirmek için de işbirlikçi yöneticiler eliyle halk bilgi ve şiddet bombardımanına tabi tutuluyor ve hızlı bir hakimiyet sağlanıyor. Kapitalist teorisyen Friedman’a göre ancak bir kriz gerçek bir değişim yaratabilir. Belli başlı değişiklikleri gerçekleştirmek için yeni bir yönetimin altı-dokuz ayı vardır. Kriz zamanlarında kitlelere kollektif travma yaratılarak dikte edilen politikalar normal zamanlarda on yıllar geçse uygulanamaz.

Gebze İMH merkezinde yapılan kitap tahlil programı soru cevap bölümüyle sona erdi.

 

Gürsel ŞANLI


AddThis