okumali

Site İçi Arama

Ziyaretçi İstatistikleri

mod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_counter
mod_vvisit_counterBugün506
mod_vvisit_counterDün527
mod_vvisit_counterBu hafta1679
mod_vvisit_counterBu ay11910
mod_vvisit_counterHepsi1838919

Yirminci Asırda Alem-i İslam

"Bu eser Yaralı bir kalbin eninidir" diyerek eserine başlayan Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi, yirminci asırda özelde Osmanlı Devletinin genelde ise tüm İslam Coğrafyasının içerisinde bulunmuş olduğu buhranlı dönemi bariz bir şekilde gözler önüne sermektedir. Yazar, eserinde sadece vakıa-yı tespit etmekle kalmaz aynı zamanda, alem-i islam'ın içinde bulunduğu durumdan kurtulması için tavsiyelerde de bulunur. Şehbenderzade, Alem-i islam-ın üzerinde oyun oynayan ülkeleri (Rusya, Almanya, Fransa, İngiltere ) zikredip, bu devletler karşısında hangi mebadilerden yola çıkarak durulacağını eserinde özetle şu şekilde ifade eder: "En cengaver ve özgürlüklerine düşkün Araplar, Cezayir, Tunus ve Mısır'daki yirmi beş milyon Arap bugün bağımsız değilse, üç milyon Suriyeli, beş milyon Yemenli de Osmanlı'nın çökmesi durumunda bağımsız olamayacaktır."

Ahmed Hilmi, Müslümanları bağımsız olma sevdasıyla birbirinden koparanların türlü türlü oyunlarına da değinir. Bir Fransız askeri Tabip olan Mösyö Vigne d'Octon'un Tunus'ta yapılan kıyımlara gönlü razı olmadığından istifa ettiğini anlatan Şehbenderzade, Mösyö Vigne d'Octon'un gözüyle, Fransa Millet meclisi akbabalarının binlerce dönümlük arazileri nasıl kendi zimmetlerine geçirdiklerini de isim isim gösterir. Avrupalı haçlılar olarak zikrettiği devletlerin tek amacının, Müslüman toplumlara esaret zinciri vurmak, kanımızı emmek ve de vatanlarımızı kendilerine çiftlik yapmaktır. Şehbenderzade bu durumdan kurtulmanın reçetesini adeta haykırarak şöyle ifade eder:

"Ey Kardaşlar, Ey Müslümanlar!

Ey adalet ve felahı isteyen bütün insanlar!

Harim-i emele doğru birlikte gidelim, birleşelim,

hakkı tebcil, adaleti takdis, müsavatı tekrim, hürriyeti tazim edelim.

Kahr ve zillet esasları üzerinde kurulan sahte medeniyeti atalım, adalet ve kardeşlik üzerine hakiki bir medeniyet kuralım.

Hak Bizimledir Hakka Güvenelim. İnsanlık vazifemizi yapalım. Ya şanlı Hayat, Ya şanlı ölüm! "

Müellif, dünya siyasetinde adından sıkça söz ettiğimiz İngiltere hakkında da şunları söyler: "İngiltere'nin en müthiş donanması 'hile ve ifsat' ve en kuvvetli ordusu 'esir kavimlerdeki ahlak bozukluğu'dur. " Bizi tehdit eden ne Avrupa'nın orduları ne de donanmalarıdır. Bizi asıl tehdit eden, Garp medeniyetinin bayağılık ve sefahetidir. Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi'nin Müslümanların ittihatı ve muvazenesi için bulunduğu şu önemli tavsiye ile bu bahse son verelim:

"Gerek Müslüman ve gerekse gayri müslim olan her kavim, din ve adetlerinin, lisan ve temayüllerinin muhafazasını ister, Meşruiyet ve tarihi hukuk çiğnenmemek kaydıyla bu hakların verilmesi lazımdır."

 

Sonuç olarak hicri 1327 (m.1910) yılında yani yaklaşık 105 yıl önce Filibeli Ahmed Hilmi'nin yazdığı bu risale,  İslam toplumlarında meydana gelen  kırılmaları, sebepleriyle birlikte ele almıştır. Müslüman ülkeleri bağımsızlık yalanlarıyla küçük çiftliklere çevirmeye çalışanları ifşa etmiştir. Burada sorulması gereken, bunca şeye şahit olmamıza rağmen, 21.yüzyılda alem-i İslam'ın makus kaderini değiştirmek için bizim üzerimize düşeni yapıp yapmayacağımızdır.

 

İrfan KARADENİZ


AddThis
 

Yorum ekle